SINAVDAN ÖNCE MUTLAKA OKUNMALI

  Daha iyiye, daha ileriye ulaşmak için binlerce adayın yarıştığı sınavlar başlamak üzere. Bu zamana kadar sınavda çıkabilecek konular çalışıldı, sorular çözüldü, denemelere girildi. Artık sınavlara sayılı günler kaldı ve öğrenciler şimdi kendilerini sorgulamaya başladılar. Acaba sınava ne kadar hazırım? Bu sınavda başarılı olabilecek miyim? Ve bu sorgulamada daha bir sürü soru geliyor akıllara. Çoğu sınav öncesi tedirginlikten meydana gelen bu soruları rehber öğretmen ve öğrenci konuşması şeklinde cevaplandırmaya çalışacağız.

 

Öğrenci : Merhaba  hocam.

Rehber öğretmen:  Merhaba n’ haber?

Öğrenci: Ne olsun ki hocam. Şurada sınava ne kadar kaldı, sanki bilmiyorsunuz?

Rehber öğretmen: Evet bir iki hafta bir şey kaldı.

Öğrenci: Sormayın hocam nasıl geçecek bu zaman?

Rehber öğretmen: Herhalde hemen sınav gelse de yapsam diyorsun. Öyle mi?

Öğrenci: Yok hocam. Vazgeçtim. Üniversite falan umurumda değil. Sabahlara kadar yatakta dört dönüyorum. Evde durduk yere kavgalar çıkartıyorum. Arkadaşlarımın kalbini kırıyorum. Böyle giderse çevremden ne ailemden ne de arkadaşlarımdan kimse kalacak.

Rehber öğretmen: Demek durum böyle. Sınav düşüncesi seni iyice köşeye sıkıştırmış.

Öğrenci: Evet. Bu aralar düşündüğüm başka bir şey yok.

Rehber öğretmen: Anladığım kadarıyla korkuyorsun. Bu farklı bir durum değil. Sonuçta önemli bir sınava giriyorsun. Bu sınavı yok sayamazsın. Yalnız ÖSS senin için bir ölüm kalım savaşı değil. Dur bir haline bak. Bomba imha uzmanları bile senin kadar tedirgin olmuyorlar. Kırmızı teli mi yoksa mavi teli mi keseceğim derken senin gibi yapsalar bomba ellerinde patlar. Ama sen onlardan daha tedirginsin üstelik elinde bomba da yok. Sınava kadar iyi bir hazırlık süreci geçirdin. Hemen hemen tüm konulara hakimsin değil mi?

Öğrenci: Haklısınız ama hiç denemelerde istediğim gibi bir sonuç alamadım. Sınavda da böyle olmasından korkuyorum.

Rehber öğretmen: Söyle bakalım bana  hiç antrenmanda dünya rekoru kıran bir sporcu duydun mu?

Öğrenci: Yooo. Duymadım.

Rehber öğretmen: Duyamazsın. Tüm rekorlar yarışlarda kırılır çünkü sporcular, yarışlarda ellerinden gelenin en iyisini yapmaya çalışırlar. Orada bütün güçlerini ortaya koyarlar. Sizler de onlar gibisiniz. Gerçek sınavda o kadar çok hazır olacaksın ki sen bile haline şaşıracaksın. Sınav anında hiç olmadığın kadar dikkatli, hiç olmadığın kadar isteki ve hiç olmadığın kadar pratik zekalı olacaksın. Soruları teker teker yapacaksın. Sınavdan sonrada bunları ben mi yapmışım diye şaşıracaksın.

Öğrenci: Emin misiniz hocam? Ben hiç öyle hissetmiyorum.

Rehber öğretmen:  Evet. Sınav anında şunu kabul edeceksin; artık geri dönüşü yok. Şu an elimden gelenin en iyisini yapmalıyım. 180 dakika içinde olabildiğince çok soruya doğru bir şekilde yanıt vermeliyim. Bunları söyledikten sonra artık yanında top da patlasa duymazsın.

Öğrenci: Peki hocam ben bu arada kendimi rahat hissetmek için ne yapabilirim?

Rehber öğretmen: Önce sorunun kaynağını bulmak gerekir.içinde olduğun duruma bir bakalım. Dershanede konuları bitirdiniz, okula zaten gitmiyorsunuz, konuların çoğunu hallettin.

Öğrenci: Evet.

Rehber öğretmen: Yani, eskisine oranla daha çok vaktin var. Ne demişler; işsiz olup düşüneceğine uyuz olup kaşınmak daha iyidir. Sen de boş kaldıkça sınavı, sınavda olabilecekleri düşünüyorsun. Tamam düşünmen güzel ama başına gelecek olumsuz olayları düşünmek yerine olumlu olayları düşünsen şu an böyle bir durumda olmazdın. Öncelikle olumsuz olayları düşünmek senin için yasak. Ardından boş vaktini değerlendirmek ve derslerden kopmamak için deneme çözeceksin. Fakat denemelerde yaptığın netlerden çok yapamadığın sorulara yoğunlaş ve onları çözebilmek için gayret göster. Çünkü bu günler sınavdan önce eksiklerini kapatman için son günlerin.

Öğrenci: Hocam hangi denemeleri tavsiye edersiniz?

Rehber öğretmen: Sadece bir yayına bağlanma. Ulaşabileceğin çok fazla deneme var. Ne kadar farklı soru çözersen o kadar iyi olur. Sadece çıkmış ÖSS sorularını mutlaka incelemeni öneririm.

Öğrenci: Tamam Hocam. Bir de sınavdan önce neler yapmam gerekir, sınava nasıl gitmeme gerekir, bunları da anlatabilir misiniz?

Rehber öğretmen: Evet, belki de şu an için cevap vermen gereken en önemli sorular bunlar. Öncelikle sınava kadar kendini koruma altına alman şart. Öyle ince giyinip sokağa çıkmak, mahallede gazozuna maç yapmak, bisikletle akrobatik hareketler denemek yok.

Öğrenci: Hocam siz de annem gibi başladınız. Yok terli terli su içme, yok dondurma yeme…. Şunu yapma, bunu yapma!

Rehber öğretmen: Sana sıkıcı gelse de bunlar önemli. Fiziksel olarak zinde olmak için kendine dikkat etmelisin. Sınavdan önce çevrenden bir sürü nasihat alacaksın. Hiçbirini kulak ardı etme; ama mantığına uymayan hiçbir şeyi de kabul etme. Mesela sınavdan önce ilaç alanlar var sakın doktorlara danışmadan ve önemli bir sorun yokken ilaç almaya kalkma.

Öğrenci: Tamam Hocam.

Rehber öğretmen: Şimdi evde senden önemli konu yoktur. Varsa yoksa sınav konuşulur, iki cümleden biri sınavla ilgilidir ve sürekli sana heyecan yapmaman konusunda telkinde bulunurlar.

Öğrenci: Evet aynen öyle Hocam. Sanki ölecek hastaymışım gibi herkes bana iyi davranıyor. Ben böyle şeylere alışık değilim.  Bir de kendimi aileme borçlu hissediyorum. Yani annem bu sene benim için eve misafir bile kabul etmedi. Babam her istediğimi aldı. Kazanamazsam onların yüzüne bakamam.

Rehber öğretmen: Bak başladın yine. Ben sana olumsuz düşünme demedim mi? Çalıştım, ailem de bana yardımcı oldu ve sınavda bu emeklerin karşılığını alacağım diyemez misin?

Öğrenci: Çalışacağım.

Rehber öğretmen: Tamam o zaman. Devam edelim. Sınava kadar kendine dikkat edeceksin. Yediğine, içtiğine, giydiğine. Anlaştık mı?

Öğrenci: Evet anlaştık.

Rehber öğretmen: Sınava bir gün kalana kadar böyle devam edersin. Sınava gitmeden önce mutlaka uykunu düzene sok. malum şimdi geç kalkmaya alışıksın. Bunun için şimdiden erken yatıp erken kalkmaya başlayabilirsin. Özellikle sınav saatinde zihninin soru çözmeye alıştır.

Öğrenci: Nasıl alıştırabilirim ki?

Rehber öğretmen: Sabah erken kalkıp 9.30-12.30 arasında deneme çözebilirsin. Bu denemelerin çok faydasını görürsün. Hiç olmazsa vücudun alışır. Sınav günü muhtemelen erken yatacaksın. Fakat şimdiden seni uyarmak isterim, o gece rahat uyuyamazsın. Sağa dönersin olmaz, sola dönersin olmaz. Koyun sayarsın yine olmaz.

Öğrenci: Hocam yapmayın ya, korkmaya başladım!

Rehber öğretmen: Korkmaya gerek yok. Sınava giren bir çok genç senin gibi uyuyamayacak. Ama bu sınavların kötü geçeceği anlamına gelmez. Ben kendimden biliyorum,hem Anadolu Liseleri, hem ÖSS, hem de ÖYS’den önce uyuyamamıştım fakat bu üç sınavda da başarılı olmuştum.

Öğrenci: Sahiden mi Hocam?

Rehber öğretmen: Ne zaman yalan konuştuğumu duydun?

Öğrenci:Özür dilerim, öyle demek istemedim.

Rehber öğretmen: Biliyorum, şaka yapmıştım. J  Neyse, sınav sabahı kalktığında sen de kendini gayet zinde hissedeceksin. Unutmadan sınavdan en az bir gün önce gidip sınava gireceğin binayı kontrol et. Sıranı, güneşin vurduğu yerleri falan … ona göre önlem alırsın. Eğer güneş çok vuruyorsa okul müdürlüğünden izin al pencereleri kağıtla kapla. Sıranda bir bozukluk varsa yine değiştirmesi için yardım iste.

Öğrenci: Yardımcı olurlar mı?

Rehber öğretmen: Tabi.Unuttun mu? Burası Türkiye. Bizler yardımsever ve misafirperver bir milletiz. Büyük ihtimalle yardımcı olurlar.

Öğrenci: Sınav sabahını anlatıyordunuz Hocam…

Rehber öğretmen: Evet.Benim için şaşırtıcı bir gün olmuştu.Senin için nasıl olur bilmiyorum. Sınav sabahı kalktığımda evdekiler her şeyi hazırlamıştı. Hiç unutmam sabah kalktığımda babam beni öpmüştü. Çok şaşırmıştım. Çünkü babam beni bayramdan bayrama öperdi. Kendi kendime hangi bayramdayız diye düşünmüştüm. Unutamadığım bir şey de kahvaltı masasında yok yoktu. Üç çeşit reçel, bal, peynir, zeytin, yumurta, poğaça filan. İyice şımarmıştım.

Öğrenci: Çok mu yememiz gerekiyor.

Rehber öğretmen: Hayır asla.Sınavda hazımsızlık yaşamak istemiyorsan her zaman ki gibi ye. Abartıya kaçma.

Öğrenci: Tamam.

Rehber öğretmen: Bir de evden çıkmadan önce tüm belgelerini ve ihtiyacın olan şeyleri hazırla. Aslında bir gün önceden hazırlasan daha iyi olur. Hem olasın aksilikleri de böylece önleyebilirsin. Ev ve sınava gireceğin yer arasında ki mesafeye de dikkat et. Sınavın Pazar günü olması ulaşımı biraz güçleştiril. Yapabiliyorsan sınavdan önce kısa bir sabah yürüyüşü çok güzel olur. Bunları dikkate alman iyi olur.

Öğrenci: Sınava giderken heyecanlı olur muyum?

Rehber öğretmen: Evden çıkarken fazla heyecanlı olmazsın. Ama sınava gireceğin okula geldiğinde, bahçede ki kalabalığı gördüğünde ve gözlerdeki korkuyu hissettiğinde bu duygu seni de kaplar.

Öğrenci: Nasıl yani?

Rehber öğretmen: Sınavdan önceki o manzarayı bir kurban bayramında bir de o bahçede görebilirsin. Ama bu tamamen normaldir. Sizler orada bir grup olacaksınız. Ve yaşadığın bu korku senin değil, daha çok o grubun duygusu olacak. Ve okula girene değin sürecek.ne zaman girişte kontrol yapılacak, o zaman kendiliğinden geçecek.

Öğrenci: Neden?

Rehber öğretmen: Çünkü kontrol esnasında, biz duygusu yerine ben duygusu hakim olacak. Polis seni gruptan ayıracak ve arayacak. Bu sırada kendi başına olduğunu anlayacaksın. Grubun korkusu, paniği üzerinden uçacak.

Öğrenci: Ohh be. Şimdi rahatladım.

Rehber öğretmen: Dur daha bitmedi. Bir de sınıfta yerine oturduğunda yeniden bir şeyler olacak. Orada geçireceğin beş on dakika sana saatlerce zaman gibi gelecek. Ardından görevlilerin salona gelmesiyle tekrardan rahatlayacaksın. Cevap kağıtları dağıtılacak, sınav kuralları okunacak ve kitapçıklar verilecek. Önce cevap kağıdını kontrol edip dolduracaksın.

Öğrenci: Kitapçık türünü o zaman mı kodlayacağım?

Rehber öğretmen: Evet. Ardından sınav başladı diyecekler ve o zaman sorularla baş başa kalacaksın.

Öğrenci: Sonra?

Rehber öğretmen: Sonra bir soru, bir soru daha derken sınav bitecek ve mutlu olacaksın.

Öğrenci: Bu kadar mı?

Rehber öğretmen: Tabi bu kadar. Sen ne bekliyordun?

Öğrenci: Yani senelerdir bunun için uğraşıyorum. Sanki daha fazla şey olacakmış gibi geliyor.

Rehber öğretmen: Aslında domino taşlarının dizilmesine benziyor. Saatlerce dizmek için uğraşırsın ve bir dokunuşla tüm taşlar devrilir.

Öğrenci: Yazık değil mi?

Rehber öğretmen: Hayır değil. Zaten o taşları devirmek için dizmiyor musun? Sınava hazırlığın da sınava girip soruları çözmek için.

Öğrenci: Haaa

Rehber öğretmen: Ne demek istediğimi anladın galiba.

Öğrenci: Evet. Ben sınava hazırlanıyorum ve bu hazırlığımın sonucunda da gidip o soruları hiç gözlerinin yaşına bakmadan teker teker çözeceğim.

Rehber öğretmen: Aferin. İşte böyle. Ve çalışmanın da karşılığını alacaksın.

Öğrenci: Alırım değil mi?

Rehber öğretmen: Hiç şüphen olmasın. Çünkü ÖSYM gerçekten çok adil.

Öğrenci: Başka yapmam gerekenler var mı?

Rehber öğretmen: Evet. Önce kendine güven. Gerisi zaten gelir.

Öğrenci: Teşekkür ederim Hocam. Gerçekten üzerimden büyük bir yük kalktı.

Rehber öğretmen: Rica ederim. Bir de unutmadan sınava girmeden önce okunmuş pirinç, su ve şeker almayı unutma.

 

(Psikolojik Danışman Gökhan Türkeriden alınmıştır)